KANSER TEDAVİSİNDE BİR ADIM DAHA
Connecticut Üniversitesi araştırmacıları, mikroakışkan cihaz kullanarak bir kan damarını taklit ederek floresan ışıkla aydınlatılmış mikroskop kullandılar. Araştırma ekibi, gözlemleriyle farklı boyutlarda ki parçacıkların kanda nasıl davrandığını ölçmek mümkün oldu. Onların bulguları, daha etkili kanser ilaçlarının gelişmesine yardımcı olabilir.
Connecticut üniversitesi araştırma ekibi kan plazmasında bulunan partiküllerin kanımızda nasıl davrandıkları hakkında yeni bilgiler ortaya koydu ki bu, farmatik (ilaç hazırlayan bilim insanları) bilim adamlarının daha etkili kanser ilaçları geliştirmelerine yardımcı olabilecek önemli gelişmelerdir.
Akan kan damarlarının etrafını saran çoğu tümör bölgeleri için güvenilir kanser ilaçlarına erişmek tedavinin kritik unsurlarından biridir. Madde yapısı yüzeyselken, moleküler etkileşimler ve diğer faktörler ilaç taşıyıcı partiküllerin tümöre ulaşmasında rol oynar, tedavi edici ilaçlar istenilen bölgeye ulaşmazsa pek bir işe yaramaz.
Connecticut üniversitesinden (UCONN) proje yürütücüsü Dr. Anson MA “Kanda bulunan belli başlı partiküllerin nasıl davrandığını ölçmek izlemek ve gözlemlemek için mikro akışkan kanal cihazı kullanıldı. “
Araştırma takımının amacı; ilacı hedefe taşımada kandaki, hangi boyuttaki partiküllerin daha etkili olacağını öğrenmek. Araştırmacıların deneysel bulguları ilk defa bu kadar niceliksel veriyi bir araya getirerek etiketlediler. Bu çalışma 4 Ekim 2016 da Biyofiziksel bültende yayınlandı.
Dr. Anson MA, “ Kan’a enjekte edilen ilaç partiküllerle taşınırken hedef bölgeye (Tümöre) ulaşmadan önce bile ne olacağı bizi endişelendirmekte. Vücuda verilen ilacın partiküller tarafından taşınırken, ilaç damar içinde kümeleşiyorlar mı? Yoksa vücuttan dışarımı atılıyorlar? Nasıl hareket ediyorlar? Sorularına cevap aradık.”
Dr. Anson MA, UCONN’ nun komleks akışkan laboratuvarında yüksek-güçlü floresan ışık mikroskobu kullanılarak kan plazmasındaki partiküllerin hareketini gözlemleyebilmiş ve bunu boğa koşusuna benzetmiştir. Kırmızı kan hücreleri damar içinde ortadan hareket ederken, diğer parçacıklar kan damarlarının duvarına ve kan hücrelerine çarpıp sekerek boşluklarda hareket ederler.
Dr. Anson MA, kandaki en büyük partiküllerin (büyük partiküllerin optimum büyüklüğü 2 mikrondur) kan plazması içinde boş alanlarda yol aldığını ve bununda tümörlü bölgeye ilaç taşımada en etkili olduğunu buldu. İlaç taşıyan partiküllerin kan damarlarının duvarından sızıp tümörlü bölgeye geçmesi için en fazla 2 mikron büyüklüğünde olması gerekmektedir.
Dr. Anson MA, “Kanser ilacı taşıyan partiküllerin boyutları önemlidir. Eğer daha büyük partüküller varsa, bu partüküllerin kan hücrelerine çarpma şansı artar, çarpmaların artması sonucu partiküller kan damarlarının duvarına itilir.”
Sonuçlar şaşırtıcıydı. Araştırmacılar hipotezlerini oluştururlarken büyük ihtimalle küçük partiküllerin büyük kan hücreleriyle çarpışmaları sonucunda sekeceklerini düşünmüşlerdi. Ancak Anson MA, “bu hipotez doğrulanmadı.” Dedi. “Anlaşıldı ki daha küçük kütleye sahip kan hücreleri kan damarı içindeki boşluklarda trambolin effekti gibi sekme olasılığı daha azdı.
Dr. Anson MA, “partiküllerin kan dolaşım sisteminde nasıl davrandığını bilmek, ilacın hedeflenen bölgeye ulaşmasını sağlayıp iyileşmeyi artıracaktır. Bu da kanser tedavisinde ilaçların, vücudun sağlıklı dokularını etkileyen toksik yan etkilerini azaltacaktır. Biyogörüntüleme ile kan içinde hareket eden farklı büyüklükteki partükülleri ölçmek yararlı olabilir. Daha küçük partiküllerin görüntüleyebilmek için kan dolaşımındaki partikülleri yeterince uzun tutmak gerekir.”
Daha öte. Dr. Anson MA, Dolaşım sistemimizdeki partiküllerin diğer yönlerini de araştırmak istiyor. Partiküllerin daha büyük damardan kılcal damara geçerken sergiledikleri davranışı da keşfetmek istiyor. (Kılcal damarların çapı 7 mikrondur, bir insan saç telinin kalınlığı ortalama 100 mikrondur). Dr. Anson Ma bu dar alanların partüküllere nasıl bir baskı yapabileceğini ya da partiküllerin damarların duvarının yakınında birikmek için gösterdiği yeteneğin nasıl olduğunu bilmeyi istediğini söyledi.
Dr. Anson MA, “Bizim vücudumuz tüm bu karmaşık geometriye sahip. Birçok kişi bir partikülün daha büyük bir damardan kılcal damara geçerken hiçbir etki olmadığını farz eder. Bizim planımız henüz yayınlamış olduğumuz çalışmanın üzerine, bu duruma daha dikkatli bir şekilde bakarak bazı deneyler yapmaktır.” Dedi.
Çeviri: Funda KAPLAN / Nezir DEMİRTAŞ
Journal reference: Biophysical Journal
Provided by: University of Connecticut