STAR TREK'İN 'WARP HIZI' MÜMKÜN OLABİLİR Mİ?
Star Trek film serisinin nerdeyse her bölümünde gördüğümüz nerdeyse en önemli teknolojilerden biri uzay gemisi atılganın ışık hızında hatta ışık hızının da ötesinde yolculuk edebilmesidir. Bu, warp hızı olarak bilinen itme sistemi sayesinde gerçekleşir. Kulağa bilim kurgu gibi gelen bu teori, yeterli zaman, para ve materyaller ile elimizdeki verilere göre uzak bir gelecekte var olabilir.
Peki Warp hızı nedir? Bilim kurgu filmlerinde uzay gemilerinin, ışık hızından daha hızlı hareket ederek uzayda dolaşmasını sağlayan bir tür teknolojidir. Işık hızı nihai kozmik hız sınırı olduğundan, bu önemli bir husustur. Bilim kurgu filmlerinde var olan bu tekneloji gerçek dünyada olmasada teoride var olabilir.
Çünkü bildiğimiz kadarıyla hiçbir şey ışıktan daha hızlı hareket edemez. Einstein'ın görelilik teorilerine göre, kütlesi olan cisimleri ile ışık hızına ulaştırmak için sonsuz miktarda enerji gerekir. Bu nedenle, ışık hızıyla seyahat eden (veya bunu aşan) bir uzay aracına sahip olmak imkansızdır. Fakat, ışık hızına mümkün olduğu kadar yakın seyahat etmek mümkün olabilir.
Bununla birlikte, fizikte ışığın nasıl hareket ettiğine dair şu anki anlayışımız, uzayın ışık hızında veya ötesinde seyahat etme olasılığını engellemez. Bazı bilim adamları, evrenin oluşumunun erken safalarında uzay zamanının sadece kısa bir süre için bile olsa ışık hızından daha hızlı olduğunu iddia eder. Eğer bu doğruysa Warp hızı evrenin kanunlarındaki bu açıktan faydalanabilir. Uzay gemisini etrafında uzayı "büken" bir balonun içine almak için geminin "warp çekirdeğindeki madde anti-maddenin birleşmesiyle birbirlerini yok etmelerinden açığa çıkan çok büyük miktarda enerji kullanır. Uzay-zaman sürekliliği ön tarafta sıkıştırılırken, geminin arkasındaki uzay-zaman genişler. Sonuç olarak, uzay gemisi uzay zaman çevresinde genişleyip daralırken ilerler.
Uzay gemisinin içinde bulunduğu balondaki uzay zaman sabit. Yani aslında geminin kendisi hareket etmiyor, ama geminin çevresindeki evrenin dokusu hareket ediyor ve yıldız gemisi onunla birlikte taşınmış oluyor. Bu teknolojinin çok yararlı olabilecek yanlarından biri ise ivmenin insan üzerindeki etkilerini ortadan kaldırmasıdır. Warp hızının kullanılması, solucan deliklerini kullanarak evrende seyahat etmekten çok daha farklı. Solucan delikleri ile seyahat uzay gemilerinin hiper uzayda tünel açarak bir noktadan diğerine hareket etmelerini sağlayan teorik yapılardır.
Şu anki teorik fizik anlayışımıza göre, warp tipi bir teknoloji geliştirilmesini olanaksız kılan hiçbir engel yoktur. Ancak, bu fikir hala bir çok spekülasyonlara sebep oluyor. Ve mevcut teknolojiyle mümkün değil. İnsanlar böyle bir gelişmeyi başarmanın yolları üzerinde çalışıyorlar, ama bunun gerçekleşmesi için bir sürü sorunu çözmek gerek.
Bir warp bubble (uzay zaman balonu) oluşturmak ve sürdürmek için, negatif kütle ile birlikte teorik bir maddenin var olması gerekecektir. Bir warp balonu oluşturmak ve korumak için, negatif bir kütleyle teorik bir tür maddenin bulunması gerekecektir. Hiç kimse, evrenin herhangi bir yerinde negatif kütlenin (veya negatif enerjinin) var olup olmadığını bile bilmiyor. Yani, bu oldukça önemli bir engel.
Ancak, sadece warp sistemi teorik olarak mümkün olması, bunun gerçekten var olabileceği anlamına gelmez. Uzay-zamanın gerekli genişlemesini ve daralmasını yaratmak için gereken çok miktarda enerji Güneş'in sahip olduğu enerjiyi bile aşacaktır.
Star Trek filimlerinde tarif edilen güç kaynağında bile, warp hızına ulaşmak için yetersiz. En azından, ışıktan daha hızlı seyahat etmek ve neyin mümkün olduğunu gerçekten değerlendirmek için evrenin fiziksel doğası ve kompozisyonu hakkında yeterli bir anlayışa sahip değiliz.
İnsanların warp hızını geliştirebilecekleri noktaya gelmeleri için çok fazla zaman ve araştırma gerekmekte. O zamana kadar insanlar bu teknolojiyi sadece bilim kurgu filmlerinde ve TV şovlarında görebilecekler.
Düzenleyen: Celal DEMİRTAŞ