BÜYÜK PATLAMA

büyük patlama

     Gökbilimciler Arno Penzias ve Robert Wilson, 1964'te Echo balon uydularından yansıyan sinyalleri ararken elde edilen veriye gömülmüş bir mikrodalga sinyali buldular. O sırada sinyallerin sadece istenmeyen bir gürültü olduğunu varsaydılar ve sinyali filtrelemeye çalıştılar. Ozamanlar ne olduğunu bilmeselerde, tespit ettikleri şeyin evrenin başlangıcından kısa bir süre sonra geldiği ortaya çıkan Kozmik Mikrodalga Arkaplanı (Cosmic Microwave Background) keşfetmişlerdi. Kozmik Mikrodalga Arkaplanı "Büyük Patlama" olarak adlandırılan ve evrenin uzayda yoğun bir sıcak nokta olarak başladığını ve aniden dışa doğru genişlediğini öne süren bir teori öne sürüldü.
     Fiziğe göre evren, tekillikten doğmuştur, yani şuan ki evreni oluşturan madde ve enerji ilk başlarda tek bir bütündü. Fizikçilerin kullandığı bu terim, fizik yasalarına meydan okuyan alanları tanımlayabilir. Tekillikler hakkında çok az şey biliniyor olmasına tağmen bu bölgelerin kara deliklerin çekirdeğinde bulunduğu bilinmektedir. Bir kara delik tüm kütlenin küçücük bir noktaya sıkıştırıldığı ezildiği, son derece ağır ve aynı zamanda çok çok küçük bir yapıdır. Dünyayı bir tenis topu boyutunda sıkıştırdığınızı hayal edin. Bu tekillik daha küçük olurdu.
      Ancak bu, evrenin bir kara delik olarak başladığı anlamına gelmiyor. Böyle bir varsayım, Büyük Patlama'dan önce mevcut olan ve oldukça spekülatif olan bir şeyin sorusunu gündeme getirecektir. Tanım olarak, başlangıçtan önce hiçbir şey yoktu cevabı fiziksel anlamda daha fazla soru ve sorun ortaya koymaktadır. Örneğin, Büyük Patlama'dan önce hiçbir şey yoksa, ilk olarak tekilliğin yaratılmasına ne sebep oldu?

     Bununla birlikte, tekillik bir kez yaratıldıysa (olmasına rağmen), fizikçiler daha sonra ne olacağı hakkında iyi bir fikir sahibi olurlar. Evren sıcak, yoğun bir durumdaydı ve şişme denilen bir süreçle genişlemeye başladı ve genişledikçe soğumaya başladı. Büyük Patlama terimi ilk kez, 1950'de bir İngiliz Yayın Şirketi (BBC) radyo yayını sırasında Sir Fred Hoyle tarafından dile getirilmiştir.
     Terim bir çeşit patlamayı ifade etsede, gerçekten bir patlama olmadı. Bir balonu şişirdiğinizi düşünün, balonun dışının genişlemesi gibi.
     İlk evren (patlamnın olduğu ilk saniyeleri-bir saniyeden daha kısa bir sürede), bugün bildiğimiz fizik yasalarıyla açıklanamadığından, hiç kimse evrenin o zaman nasıl göründüğü hakkında büyük bir doğrulukla tahmin edememektedir. Bununla birlikte, bilim adamları evrenin nasıl geliştiğine dair yaklaşık bir temsil oluşturabilmektediler.
     İlk olarak, başlangıç aşamasındaolan evren o kadar sıcak ve yoğundu ki, protonlar ve nötronlar gibi temel parçacıklar bile oluşmamıştı. Bunun yerine, farklı tür maddeler (madde ve anti-madde) birlikte çarpışarak saf enerji üretiyorlardı. Evren ilk birkaç dakika boyunca soğumaya başladığında, protonlar ve nötronlar oluşmaya başladı. Yavaş yavaş, protonlar, nötronlar ve elektronlar hidrojen ve az miktarda helyum oluşturmak için bir araya geldi. Takip eden milyarlarca yıl boyunca, mevcut evreni oluşturmak için yıldızlar, gezegenler ve galaksiler oluştu.
     Big Bang'in evrenin her tarafına yayılmış ısı imzası, Kozmik Arka Plan Gezgini uzay aracı ve Wilkinson Mikrodalga Anizotropi uydusu tarafından özel olarak incelenmiş ve tespit edilmiştir. Elde edilen bu veriler kozmik doğum olayı için en net kanıtı sağlamaktadır.

büyük patlama

ig Bang teorisi, evrenin kökenlerini açıklayan ve tüm gözlemsel kanıtlarla desteklenen en yaygın kabul gören model olsa da, aynı kanıtı biraz farklı bir hikaye anlatmak için kullanan başka modeller de bulunmakta. Bazı teorisyenler Big Bang teorisinin sahte öncüllere dayandığını ve evrenin sürekli genişleyen bir uzay zaman üzerine inşaa edildiğini iddia ediyorlar. Einstein’ın genel görelilik teorisi tarafından aslında öngörülen statik bir evreni öneriyorlar. Einstein’ın teorisi ancak daha sonra evrenin genişliyormuş gibi görünmesi sağlamak için değiştirildi. Genişlemede, özellikle hikayenin büyük bir parçası olan karanlık enerjinin varlığına da çözüm sunmaktadır. Son olarak, evrenin kütlesinin yeniden hesaplanması, Büyük Patlama olay teorisini desteklemektedir.
     Gerçek olaylarla ilgili bilgilerimiz halan eksik olmasına rağmen, Kozmik Mikrodalga Arkaplan verileri evrenin doğumunu açıklayan teorileri şekillendirmeye yardımcı olmaktadır. Büyük Patlama olmadan yıldızlar, galaksiler, gezegenler veya yaşam olamaz.